Üst Göz Kapağı Estetiği – Üst Göz Kapağı Blefaroplasti
Kozmetik göz kapağı cerrahisi yani blefaroplasti, yüz gençleştirme cerrahileri arasında en sık uygulanan cerrahilerin başında gelmektedir.Üst göz kapağı cildi, cilt altındaki kas ve bağ dokusu, yağ doku , tutucu ligamanlar ve bazen göz yaşı bezi; çevresel faktörler, yaş, genetik faktörler , yer çekimi etkisi, kapak travmaları, kapak kitleleri , alerjik kapak hastalıklarına bağlı ovuşturma gibi birçokfaktörden etkilenebilmektedir. Üst göz kapağı cildinde sarkmalar, kas ve bağ dokuda gevşemeler, tutucu ligamanlarda gevşemeler , yağ dokunun öne doğru yer değiştirmesi veya yağ doku çökmeleri, gözyaşı bezinin bulunması gereken yerden aşağı doğru sarkması meydana gelebilmektedir. Bu durumlar hastalarda üst göz kapağının üzerinde ağırlık hissi, mutsuz ifade, yorgun bakışlara neden olmaktadır.Sarkma miktarı fazla olduğunda görme alanında daralma meydana gelmektedir.Kapakları kaldırmak için alın kasını kullanmaya bağlı baş ağrısı gibi şikayetler görülmektedir. Hastaların oküloplastik cerrahi uzmanı tarafından ayrıntılı göz ve göz çevresi muayenesi , mevcut kırma kusuru varlığının saptanması , göz ve göz kapağı kaslarının fonksiyonlarının değerlendirilmesi , gerekli durumlarda görme alanı incelemeleri, eşlik eden ek patolojilerin değerlendirilmesi gerekmektedir. Hastanın beklentilerinin anlaşılması ve bu cerrahinin beklentilerini ne yönde karşılayacağının anlatılması, kombine cerrahilerin gerekliliği hakkında bilgi verilmesi gerekmektedir. Tüm bu değerlendirmelerin sonucunda doğru hastada doğru tekniğe karar verilmesi en önemli basamağı oluşturmaktadır.
Operasyon öncesinde kullanılan ilaçlar sorgulanmalı , kan sulandırıcı etkisi olan ilaçlar veya takviye multivitamin tedavileri düzenlenmelidir. Üst kapak blefaroplasti çoğunlukla lokal anestezi altında gerçekleştirilmekle birlikte hasta isteği veya gerekli durumlarda sedasyon veya genel anestezi altında da uygulanabilmektedir.
Cerrahinin en önemli aşamalarından birisi cerrahi planlama için çizim aşamasıdır. Üst göz kapağı estetiğinde maalesef ki çoğu zaman sadece cilt alımı ve dikiş atmak şeklinde yanlış bir algı mevcut. Halbuki, cilt altında bağ doku, kas , yağ doku, gerekli durumlarda göz yaşı bezine de müdahale gereklidir. Göz kapağının kişinin göz ve göz çevresine uygun olarak şekillendirilmesine ve cerrahinin ömrünün uzatılmasına olanak sağlayan yöntemler mevcuttur. Son aşamada cilt kesisi estetik dikiş materyali ve yöntemleri ile kapatılmaktadır.
Gözün kapatılmasına gerek olmadan sadece dikiş yeri üzerine ince bir bantlama ile hasta aynı gün taburcu edilebilmektedir. Cerrahi sonrası medikal tedavilerin yanında 48-72 saat buz uygulanması gerekmektedir. Cerrahi alan ve çevre dokuda ödem ve morluk beklenen etkiler arasındadır. Daha nadir komplikasyonlar arasında kapakların kapanmaması ve özellikle kan sulandırıcı tedavi gören hastalarda görme fonksiyonunu tehdit eden kanamalar gerçekleşebilir. Bu durumlarda mutlaka göz hekimi tarafından detaylı değerlendirme ve müdahale gerekmektedir. Hastalar 3-4 gün sonrasında masa başı veya yoğun aktivite gerektirmeyen işlerine , 7-10 gün sonrasında da aktivite gerektiren sosyal hayatlarına devam edebilirler. Dikişler 7-10. günlerde alınmaktadır. Nihayi cerrahi sonuç ise kişiden kişiye değişmekle birlikte ortalama 2-3 ayda netleşmektedir.
Alt Göz Kapağı Estetiği - Alt Göz Kapağı Blefaroplasti
Alt göz kapak yapısı göz küresinin alt kısmını örtüp orta yüze doğru devam eden yapıdır. Üst kapakla birlikte göz kırpma fonksiyonu ile göz küresinin örtülmesi , korunması , gözyaşının sirkülasyonu ve gözyaşı kanalına doğru ilerletilmesi sağlanmaktadır. Yaş , yer çekimi etkisi, doğumsal, genetik ve çevresel faktörler, geçirilmiş yüz felci varlığı, sık tekrarlayan kapak enfeksiyonları, kapak tümörleri, travmalar gibi birçok neden alt kapak anatomisini etkileyebilmektedir. Tüm bu faktörler sonucunda alt kapaktaki cilt , ciltaltı bağ doku , kas, yağ ve tutucu ligaman dokularında deformasyonlar oluşmaktadır. Bu değişimler kişilerde alt kapakta torbalanmalar,sarkmalar, çöküntüler, koyu halka oluşumları , yorgun ve mutsuz bir görünüm gibi şikayetlere neden olmaktadır. Bu şikayetlerle başvuran hastalar oküloplastik cerrahi uzmanları tarafından değerlendirilmeli alt kapağın anatomik ve fonksiyonel durumu , alt kapağın iç bölgesinden başlayan göz yaşı kanalının durumu, alt kapak torbalarının tespiti yapıldıktan sonra hasta için en uygun tekniğin planlaması yapılmalıdır.
Alt göz kapağı estetiği hastanın durumuna göre lokal, sedasyon veya genel anestezi altında uygulanabilir. Operasyon öncesinde kullanılan ilaçlar sorgulanmalı , kan sulandırıcı etkisi olan ilaçlar veya takviye multivitamin tedavileri düzenlenmelidir. Alt göz kapağı estetiği çoğunlukla alt kapağın içerisinden kesi izi olmadan veya alt kapak kirpikli kenarın hemen altından ince bir kesi hattı ile uygulanabilir. Olguların gereksinimlerine göre alt göz kapağı torbalanmalarına neden olan yağ dokuların bir miktar çıkarılması , yer değiştirilmesi, orta yüzün yukarı doğru kaldırılması, kapak tutucu ligamanlarının sıkılaştırılması gibi komponent ve teknikler içermektedir.
Gözün kapatılmasına gerek olmadan hasta aynı gün taburcu edilebilmektedir. Cerrahi sonrası medikal tedavilerin yanında 48-72 saat buz uygulanması gerekmektedir. Cerrahi alan ve çevre dokuda ödem ve morluk beklenen etkiler arasındadır. Cildin fazla çıkarılmasına ve kapak ligamanlarının sıkılaştırılmamasına bağlı alt kapağın dışa doğru dönmesi , kapakta fonksiyonel ve kozmetik problemlere neden olabilmektedir. Daha nadir komplikasyonlar arasında özellikle kan sulandırıcı tedavi gören hastalarda görme fonksiyonunu tehdit eden kanamalar gerçekleşebilir. Bu durumlarda mutlaka göz hekimi tarafından detaylı değerlendirme ve müdahale gerekmektedir. Hastalar 3-4 gün sonrasında masa başı veya yoğun aktivite gerektirmeyen işlerine , 7-10 gün sonrasında da aktivite gerektiren sosyal hayatlarına devam edebilirler. Transkonjonktival teknikte (alt göz kapağı içerisinden ) dikiş almaya gerek olmamaktadr. Kirpik altından ince kesi hattı ile uygulanan teknikte ise dikişler 7-10. günlerde alınmaktadır. Nihayi cerrahi sonuç ise kişiden kişiye değişmekle birlikte ortalama 2-3 ayda netleşmektedir.
